Zonguldak’ta Grizu-263 takımının 5 yıl önce çalışmalarına başladığı Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A dün akşam Amerika Birleşik Devletleri’nden uzaya fırlatıldı. Tüm dünya ve Türkiye bu ana tanıklık etti. Uydunun uzaya fırlatılmasının ardından kendilerine ait yer istasyonundan ilk sinyalleri almaya başlayan takım ise heyecanlı anlar yaşadı.
3 Mart 1992 yılında meydana gelen maden faciasında ölen 263 işçinin isminin verildiği Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Uzay Takımı Grizu-263 tarafından üretilen Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A 13 Ocak günü SpaceX Falcon9 roketiyle uzaya fırlatıldı. Yerel saatte 18.45 sıralarında fırlatılan Grizu 263A uydusunun uzay yolculuğu için Erdemir de 2018 yılından bu yana çalışmalara büyük destek verirken Grizu 263A uydusu yörüngesine yerleşti. Cape Canaveral (SLC-40) fırlatma üssünden SpaceX Falcon 9 roketi ile gerçekleşen fırlatma sonrası Grizu 263A uydusu, alçak dünya yörüngesinde 525 km uzağa gönderilerek 4 yıl boyunca yörüngede kalacak.
Türkiye ve dünyada büyük bir ilgiyle izlenilen o anlara şahitlik eden Grizu-263 takımı uydunun yörüngesine yerleşmesinin ardından ilk sinyalleri almaya başladı. Kendilerine ait yer istasyonlarından uydu verilerini almaya başlayan takım, uydunun başarıyla verileri aktarmaya başladığını görünce büyük heyecan yaşadı.
“Bu süreç Cumhurbaşkanımızın açtığı yoldur aslında”
Akademik danışman Bülent Ekmekçi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı yolda Türkiye’nin kendilerini sahiplendiğini söyledi. Ekmekçi, “Gerçekten uzun uğraşlarla birlikte bütün yapmış olduğumuz emeklerin, çalışmanın karşılğıını almanın coşkusu içerisindeyiz. Takımda belki yorgunluk var o kadar heyecanla sarılıyoruz ki verileri almak için. İnanılmaz mutluluk. Kendi sınıfında Türkiye’de de bir ilk oldu. Artık kendi tasarladrığımız ve ürettiğimiz uydu uzayda. Operasyonel bir şekilde işlevlerine devam ediyor. Türkiye olarak sahiplendik. Hep birlikte sahiplendik.Cumhurbaşkanımızın açtığı yoldur aslında. Milli teknoloji hamlesi. O sözleri hep duyduğumuz zaman heyecanımız hep arttı. O düşünceyle birlikte bizler de yürümeye çalıştık” diye ifade etti.
“Karanlık maden ocaklarından uzayın sonsuz derinliklerine bir Zonguldak hikayesi”
Beş yıllık süreçte kimi zaman üzüldüklerini kimi zaman ise coşku yaşadıklarını anlatan Prof. Dr. Bülent Ekmekçi, “Bir mottomuz var. karanlık maden ocaklarından uzayın sonsuz derinliklerine uzanan bir Zonguldak hikayesi. Bu hikayemize aslında yeni başladık. Satırlar ekledik. Kimi zaman çok coşkulu olduk. Kimi zaman üzüldük. Hikayemiz aslında devam ediyor. Bütün bu olanlar temelde olan bir başlangıç. Artık bundan sonra daha büyük hedeflere yürümeye devam edeceğiz. BEÜ’nün adını daha coşkulu şekilde duymaya devam edeceğzi. Bütün bu süreçler aslında bir ekip çalışması. Başta Rektörümüz Musatfa Çufalı, belki yola ilk çıkarken onun desteği isteği bize şevk verdi. Kurumlarımızın desteği ile karşılaştık. erdemir yapmış olduğu desteklerle bu hayalimizi geliştirmekte önemli bir kilometre taşı oldu. Mühendislik fakültemiz de öğretim üyelerimiz de herkesin birlikte yürüdüğü, ellerinden geldiğince yardım etmeye çalıştı. Hep birlikte başardık. Başarmaya devam edeceğiz. Gerçekten teşekkür etmem gereken onlarca, yüzlerce kişi var. Hepsine gönül dolusu, kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum” şeklinde konuştu.
“Zonguldak BEÜ belki isim olarak şaşkınlık yaşatıyor”
Zonguldak’tan; Bülent Ecevit Üniversitesi’nden böyle bir başarının ortaya çıkmasıyla algıların kırıldığının altını çizen Bülent Ekmekçi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çok güzel şeyler duyduk. Uzay Ajansı Başkanımızdan. Zonguldak belki geçmiş acılarından yola çıkarak kendini kanıtlamak isteyen, var olduklarını haykırmak isteyen öğrencileriyle birlikte bu yola çıktı. Bu algıların kırılmasında bir nebze yol aldığımızı düşünüyorum. Zonguldak BEÜ belki isim olarak şaşkınlık yaşatıyor. Geçmişkten biliyorum. Bazı şeyler tebessümle karşılanıyor. İnsan hayal ettikçe istedikçe gerçekleriyle hayalleri arasında yol kurdukça bunlar oluyor. Türkiye’nin diğer bütün üniversitelerinde de benzer başarıları yakın zamanda göreceğimizden eminim. Hep birlikte çalışacağız, başaracağız. Milli Teknoloji hamlemizde Türkiye hak etitği yere gelecek.”
“Sınavlardan kalan zamanda bu projeyi yaptık”
Beş yıllık süreçte sınavlara çalışıp boş vakitlerini uydu için ayırdıklarını anlatan Grizu-263 uzay takımı üyesi Kerim Uslu, “Bu proje öğrenclire tarafnıdna yapılmış bir proje. Profesyonel olarak konuda uzmanlaşmış sürekli çalışan insanlar yapmadı. Dört dörtlük herşeyi yapacak diye bir şey yok. Sınavlara çalışıp ardından boş vakitlerini bu uydu için ayıran öğrenciler tarafından yapıldı. Sade basit bir uydu yapmaya çalıştık. Haberleşmesini sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için çok fazla kontrol ve karar mekanizması yok. Öğrenci olarak yapktık bu projeyi. Bundan sonra daha iyisini yapmak için çalışmalarımız devam edecektir. Buna rağmen şu an çalışıyor. Çok iyi. Beş yıllık bir emek. Bizim için çok büyük bir süreç. Biz zaman zaman yarışmalar katılıp tecrübe elde ediyoruz ama bu konuda profesyonel destekler gerekiyordu. Bu destekleri aldığımız herkese çok teşekkür ediyoruz” diye ifade etti.
Takım üyesi Osman Turgut da alınan verileri anlatarak bilgiler verdi.